Bu seferki konumuz Yaratıcılık. Hayatın her anında sahip olmamız gereken bir yetkinlik ve düşünme tarzı esasında yaratıcılık. Özellikle bizler gibi gelişmekte olan ülkelerde, her gün farklı bir sorunla yüz yüze kaldığınız ve çözüm üretmeniz gereken topraklarda olmazsa olmazlardan. Kendi adıma konuşursam bir X kuşağı olarak bu topraklardaki yaşam yolculuğumda ayakta ve hayatta kalmak ve hayallerim için sahip olmam gereken bir yetkinlikti benim için. İronik ve belki de komik olacak ama yapay zeka doktora tezim sırasında kendi zekamı, beynimi ve nasıl çalıştığını anladım ve ondan sonra yaratıcı düşünmenin de ne demek olduğunu idrak ettim.
Maalesef eğitim süreçlerimiz içinde ne zihne ne de yaratıcı düşünmeye dair hiçbir şey öğrenmiyoruz ve de anlatılmıyor. Sadece temel bazı tanımlar kafamıza kazınarak ehlileştiriliyoruz. Halbuki “yaratıcılık” ehlileşmiş, sınırlı düşünme kapasiteli zihnin aksine, zihnimizin hapishanelerinin dışına çıkıp sınırsız ve sonsuz olasılıkları görebilmek demek.
İçerik Başlıkları
ToggleYaratıcılık nedir?
Yaratıcılık denince zihinlerde hemen “iş yaşamı ve problem çözme teknikleri” ile bağlantısı kurulur ama bunu çok sınırlı bir zihinsel yaklaşım olarak buluyorum. Yaratıcılığı, yaratıcı birçok şekilde tanımlayabiliriz:
- Yaratıcılık, yeni ve değerli bir şeyin oluştuğu bir olgudur.
- Problem çözmede, başkalarıyla iletişim kurmada, hayata yaklaşımda, espri yapmada, inovasyon’da vb. birçok konuda faydalı olabilecek şekilde fikirleri, alternatifleri veya olasılıkları üretme veya tanıma eğilimi
- Bir kişinin veya grubun yeni ve faydalı veya değerli bir şey yapma yeteneği veya yeni ve faydalı veya değerli bir şey yapma süreci olarak da tanımlayabiliriz.
Bilim, sanat, edebiyat, müzik, iletişim, hayatın kendisi gibi yaşamın her alanında ve anında yaratıcı düşünebilir veya yaratıcı olabiliriz.
Yaratıcılık ile ilişkili olarak Duygusal Zeka Nedir? Nasıl Anlaşılır? başlıklı yazıyı okuyabilirsiniz.
Yaratıcı Düşünme Nedir?
Yaratıcı düşünme, olayları yeni bir perspektiften veya farklı açılardan değerlendirmemizi sağlayan; sorunlara yeni çözümler bulmak için yetenekleri ve yumuşak becerileri farklı bir şekilde kullanmamızı sağlayan bir beceridir. Şaşırtıcı sonuçlar ve yeni şeyler yapmanın yolları ile sonuçlanan yaratıcı bir düşünce sürecidir. Sonuçta, yaratıcılık kelimesine baktığımızda, yeni bir şeyin yaratıldığı bir fenomen anlamına gelir.
Yaratıcı düşünme bir beceridir ve gelişebilmesi için sürekli egzersize ihtiyaç duyar. Kendinizi düzenli olarak yeni bir fikrin gerekli olduğu durumlara maruz bırakmanız, zihninizi alternatif çözümlere ulaşmaya zorlamanızve etrafınızı yaratıcı düşünen insanlarla kuşatmanız büyük katkı sağlar ve inanın hayatınız kolaylaşır.
Yaratıcılık Nasıl Gelişir?
Önce NLP eğitimlerimde anlattığım bir formülü burada sizlerle paylaşacağım.
Hayatın size getirdiği sorunlar ya da olaylar karşısında
- Tek (1) çözüm üretirseniz kendinizi zorunlu kılarsınız
- İki (2) çözüm üretirseniz kendinizi çelişkide bırakır, kararsız kalırsınız
- Ama üç (3) veya daha fazla çözüm alternatifi üretebildiğiniz HER AN KENDİNİZİ ÖZGÜR KILARSINIZ.
Yaratıcılığı Arttıran Faktörler
Yaratıcılık, yukarda da bahsettiğim gibi sorunları çözmenin ve durumlara yaklaşmanın yeni yollarını bulmakla ilgilidir. Bu durum, sadece sanatçılar, müzisyenler, yazarlar veya “sağ beyinli” düşünürlerle sınırlı bir beceri değildir; hayatın her kesiminden insanlar için yararlı bir beceridir. İşte size yaratıcılığınızı geliştirmenin 10 temel kuralı:
Kural 1: Hayatınızın 100 % Sorumluluğunu Alın
Hayatınızdaki her şeyin sorumlusu sizsiniz. Sadece düşünceleriniz. Onları değiştirdiğinizinde kaderiniz değişecek.
Kural 2: Niye Buradasınız Emin Olun
İçinizdeki sessizliğe dokunmayı becerin ve hayattaki her şeyin bir yaşam amacı olduğunu öğrenin.
Kendi varlığınıza ait misyon öneriniz var mı? Yaptığın her şeyin ardındaki Niçin’i biliyor musun?
Kural 4: İnanın Mümkündür
Olmak istediğiniz her şey olabilirsiniz. Yeter ki, kendinize inanın. İmkansız ancak sizin imkansız olarak inandığınız şeydir.
Kural 5: Risk Alın
Yaratıcı yeteneklerinizi geliştirmek için risk almaya istekli olmalısınız. Çabalarınız her zaman başarıya götürmese de gelecekte size iyi hizmet edecek yaratıcı yeteneklerinizi ve becerilerinizi geliştirmeye devam edeceksiniz.
Örneğin, yaratıcı yazarlık kursunda çalışmanızı paylaşmak gözünüzü korkutabilir. Ancak sınıf arkadaşlarınızdan ve öğretmenlerinizden aldığınız eleştiri çok değerli olabilir. Şunu bilin, bir şeyi yanlış yaparsanız deneyim kazanırsınız, doğru yaparsanız da para ya da başarı kazanırsınız. Yani her durumda da kazanan siz olursunuz!
Kural 6: Kendine Güven. Cesur Ol!
Başkası size inanmasa da siz kendinize inanın. Bu sizi kazanan yapacaktır.
Yeteneklerinizdeki güvensizlik yaratıcılığınızı da baskılayabilir, bu yüzden güven inşa etmek önemlidir. Genelde de zaten farklı birşey yaptığımızda ya da düşündüğümüzde çevremiz tarafından baskılanır ya da ayıplanırız. Şunu bilin ki, doğru yoldasınız. Çünkü yaratıcı ve yeni birşey yaptığınız için yargılanıyorsunuzdur. Yani standart dışı, alışılmışın dışında düşünüyorsunuzdur. Kendi ilerlemelerinizi not edin, çabalarınızı kendiniz takdir edin ve her zaman yaratıcılığınızı ödüllendirmenin yollarını arayın.
Kural 7: Başarı Delil Bırakır
- Öğretmeniniz veya bir koçunuz olsun.
- Başarı yolları gösteren kitapları elinizden düşürmeyin.
- Sizin yapmış olduğunuzu daha önceden yapmış insanlarla beraber olun..
- Başarılı bir insanın bir gününü izleyin…
Kural 8: Frenlerinizi Bırakın
Rahatlık alanınızın dışına çıkınca her istediğiniz olacaktır.
Kural 9: Ne İstediğinizi Görün. Gördüğünüzü de Kazanın
Hayal etme her şeydir.. Hayatınızda gelecekte olacakların bir ön gösterisidir…
Albert Einstein
Kural 10: Pes Etmeyin ve Süreklilik Sağlayın…
Denizi suya bakarak geçemezsiniz. Yola çıkacaksınız ve tekrar tekrar deneyeceksiniz. Birçok insan başarmak üzere iken vaz geçer. Ama vazgeçmeyenlerde var.
Yaratıcı Düşünme Aşamaları Nelerdir?
Büyük sanatçılar, yazarlar, mucitler, bilim insanları ve yenilikçiler en parlak fikirlerini nasıl ortaya çıkarırlar? Ve ne tür bir simyasal süreçle bu fikirlerin hayata geçtiğini hiç merak ettiniz mi?
Yaratıcılık için ne kadar ilham perilerinin işi olduğu söylense de, bir süreci ve adımları vardır.
Yaratıcı insanların, yaratıcı süreçleri kaotik ve doğrusal olmama eğilimindedir. Beyinde yaratıcılığın merkezi “Sağ beyin” dense de bunun tek başına yeterli olmadığını bir kez daha belirtmem gerek. Yaratıcı süreç tüm beyni kullanır. Hayal edebilmek, düşünce sınırlarının dışına çıkabilmek, evet sağ beyindir ama bunu ayakları yere basacak yaratıcı bir ürün ya da fikre dönüştürmek sol beynin işidir. Alışılmadık ve beklenmedik şekillerde bir araya gelen çok çeşitli beyin bölgelerinin, düşünme tarzlarının, duyguların ve bilinçsiz ve bilinçli işlem sistemlerinin dinamik bir etkileşimidir, esasında.
İngiliz psikolog Graham Wallas 1920’lerde yazdığı The Art of Thought (Düşünce Sanatı) adlı kitabında yaratıcı sürecin dört aşamalı modelini şöyle özetliyor.
Aşama 1: Hazırlık Aşaması
Yaratıcı süreç hazırlıkla başlar. Bilgi ve materyal toplamak, ilham kaynaklarını belirlemek ve eldeki proje veya problem hakkında her tür bilgi toplamak. Bu genellikle içsel bir süreçtir (fikirleri üretmek ve onlarla bağlantı kurmak için derinlemesine düşünmek) ve aynı zamanda harici bir süreçtir (gerekli verileri, kaynakları, materyalleri ve uzmanlığı toplamak için dünyaya açılmak).
Aşama 2: Kuluçka Süreci
Ben buna “bilgiyi pişirme süreci” diyorum. Topladığım fikirleri ve bilgileri zihnimde marine ediyorum. Fikirler yavaş yavaş kaynadıkça, iş derinleşir ve yeni bağlantılar kurulur. Bu çimlenme döneminde kişi dikkatini problemden uzaklaştırır ve zihnin dinlenmesine izin verir. Bilinçli zihin gezinirken, bilinçdışı ise Einstein’ın “birleştirici oyun” olarak tanımladığı, çeşitli fikirleri ve etkileri almak ve onları bir araya getirmenin yollarını bulmakla meşgul olur.
Aşama 3: Aydınlatma
Bir kuluçka döneminden sonra, zihnin daha derin katmanlarından iç görüler ortaya çıkar ve genellikle dramatik bir şekilde bilinçli farkındalığa geçer ve enteresandır bu an, duştayken, yürüyüşe çıktığınızda veya tamamen alakasız bir şeyle meşgul olduğunuzda gelir. Ve çözüm kendini size sunar.
Aşama 4: Doğrulama
Ardından kelimeler yazıya dökülür. Üçüncü aşamada ortaya çıkan her türlü fikir ve anlayış, ete kemiğe bürünür ve geliştirilir. Kişi, eseri veya çözümü geliştirmek ve iyileştirmek ve ardından değerini başkalarına iletmek için eleştirel düşünme ve estetik yargılama becerilerini burada kullanır.
Yaratıcı süreç, düz bir çizgiden çok zikzak veya spiral gibi görünme eğilimindedir. Modelin kesinlikle sınırlamaları vardır, ancak kendi yaratıcı yolculuğumuz için bir tür yol haritası sunabilir, bir varış noktası değilse de bir yön sunabilir. Kendi sürecimizde nerede olduğumuzun, nereye gitmemiz gerektiğinin ve oraya ulaşmamıza yardımcı olabilecek zihinsel süreçlerin daha fazla farkında olmamıza yardımcı olabilir. Ve süreç biraz fazla dağınık hale geldiğinde, bu çerçeveye geri dönmek, önümüzdeki yolu yeniden gözden geçirmemize, yeniden hizalamamıza ve planlamamıza yardımcı olabilir.
Yaratıcı Düşünme Teknikleri Nelerdir?
Yaratıcı düşünme için tekniği için rahatlıkla uygulayabileceğiniz iki metot beyin fırtınası hatta hızlı beyin fırtınası tekniği ile zihin haritası metodudur.
Beyin Fırtınası
Bu teknik, yaratıcı bir çözüm gerektiren küçük veya büyük ölçekli problemlerde çok faydalı olabilir. Ana amaç, bir grup insan oluşturmak ve fikirleri müdahale etmeden etrafa saçmaktır.
Beyin fırtınasının genel fikri, yaratıcı potansiyel çözümlerin fazlalığına sahip olarak, en yüksek kalitede çözüme ulaşmanın daha kolay hale gelmesidir.
Beyin fırtınasının yaratıcı düşünme becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilecek birçok avantajı vardır. Yeni başlayanlar için, çok resmi olmayan, işlev görmek için katı bir yapı gerektirmez. Ancak, profesyonel rehberlikle daha da kolay hale gelebilir. Kimsenin yargılanmadan özgürce fikrini paylaşabilmesi çok önemlidir. Bulut ortamında ortak paylaşıma açılmış bir dosya üzerinde bile beyin fırtınası yapılabilir.
Zihin Haritası Metodu
Zihin haritalama süreci, birleştirilebileceğini asla hayal etmediğiniz fikirleri birleştirmenize yardımcı olur. Bu nedenle yaratıcı düşünme becerilerini kullanırken uygun çözümlere ulaşmanıza yardımcı olabilir.
Bir zihin haritası, fikirleri girdiğiniz ve bunları birbirine bağladığınız bir çizelgedir. Bir soruna olası çözümlere, bunun ani sonuçlarına sahip olabilir ve bunlarla başa çıkmak için en iyi hareket tarzı olabilir. Alternatif olarak, zihin haritanız, yapmaya çalıştığınız şeyle ilgili daha büyük bir resmi görmenin bir yolu olarak hizmet edebilir.
Zihin haritalama bireysel olarak bile yapılabilir. Bazen, ihtiyacınız olan tüm fikirlere zaten sahip olabilirsiniz, ancak bunları kağıda dökmeniz gerekir. Bir zihin haritası oluşturmak, onları düzenlemeye ve doğal olarak sonuçlara ulaşmaya yardımcı olur.
Ayrıca, bir zihin haritası özünde bir infografik bilgi olduğundan, sürecin bir parçası olmayanlar tarafından da kolayca anlaşılabilir. Böylece bir belge olarak da hizmet eder. Hazır olarak kullanılabileceğiniz birçok zihin haritası uygulamasından bazıları şunlardır:
- Smart Draw
- ClickUp
- Lucidchart
- Milanote
- Miro
- Mind Mapping
- XMind
- Microsoft Visio Viewer
Yaratıcı Düşünme Teknikleri Eğitimi içeriğini bu linkten inceleyebilirsiniz.
Yaratıcılığı Arttırmak İçin Neler Yapılabilir?
İşte yaratıcılığınızı önemli ölçüde geliştirmenin dokuz yolu.
- Merak sizi yaratıcılığa götürecektir. Merak edin.
- Sevdiğiniz bir şey yapın. İşiniz eğlenceniz, eğlenceniz işiniz olsun.
- Diğer sektörlerden, farklı disiplinlerden ilham alın. Çok yönlü düşünün. Kendi hayatımda teknoloji ile psikolojiyi; bilgi ile felsefeyi; görünen ile görünmeyeni entegre ederek yaşıyorum.
- Zaman zaman zihninizi fişten çıkarın (Ya da hiçbir şey yapmayın). Herkes gibi ben de meditasyon diyeceğim. Zihin bu sefer de çok fazla çalışıp, fazla yaratıcı olunca ısınıyor ve yoruluyor. Dinlendirmekte fayda var.
- Doğanın içinde yürüyüş yapın. Doğanın içinde yürüyüş yapmak bedeni de toprak
- Doğru ruh halinizi bulun
- Altı Şapka Tekniğini kullanın
- Tavsiye veya geri bildirim isteyin
- SCAMPER metodunu kullanın
- Soru sorma tekniklerini öğrenin.
Yaratıcılığı Arttıran Kitaplar
- Yaratma Cesareti – Rollo May
- Yaratici Beyin -Dehanin Nörobilimi-Nancy C. Andreasen
- Aklın Yeni Sırları-Daniel H. Pink
- Yaratıcılık (Kuralları Boşverin) – John Hegarty
- Yaratıcılık – Kusursuz Suç -Philippe Petit
- Oyun, Oyunbazlık, Yaratıcılık ve İnovasyon- Patrick Bateson, Paul Martin
- Fikir Nasıl Bulunur? – Jack Foster
- İnovasyon / Girişimcilik Üzerine Yaratıcı Çalışmalar- Tina Seeling
Yaratıcılığı Arttıran Filmler
- Ölü ozanlar derneği
- Pi’nin yaşamı (Life of Pi)
- Hook (Dustin Hofman’ın Oynadığı)
- Frida
- John Malkovich Olmak
- Harry Potter
- Yıldız Savaşları (Star Wars)
- Avatar
- Sosyal Ağ (Social Network)
- Başlangıç (Inception)
- Bulut Atlas (Cloud Atlas)
Yaratıcılığı Arttıran Müzikler
Müzik sadece kendimizi eğlendirmenin bir yolu değildir: aynı zamanda yaratıcılığı teşvik edebilir ve daha üretken olmamıza da yardımcı olabilir. Müzik dinlemek aynı zamanda terapötik olabilir, stresimizi giderebilir, böylece daha iyi konsantre olmamızı sağlar.
Frekanslarına göre bazı müzik türleri öğrenmeye yardımcı olur ve beyin dalgalarınızla senkronize olarak bilgiyi işleme yeteneğimizi geliştirir. Diğer türler ise dikkat dağıtıcı olabilir. O sebeple burada sizlerle üretkenliğinize büyük bir artış sağlayacak altı müzik türünü paylaşacağım.
- Klasik Müzik: Araştırmacılar uzun zamandır klasik müzik dinlemenin insanların görevleri daha verimli bir şekilde yerine getirmelerine yardımcı olabileceğini iddia ediyor. “Mozart Etkisi” olarak adlandırılan bu teori, klasik bestecileri dinlemenin beyin aktivitesini artırabileceğini ve sağlık ve esenliği iyileştirmek için bir katalizör görevi görebileceğini öne sürüyor. Çeşitli araştırmalar, klasik müzik dinlemenin kişinin şekilleri manipüle etme ve uzaysal bulmacaları çözme yeteneğini geliştirdiğini doğruladı. Çalışırken üretkenliği artırmak için kullanabileceğiniz ve hepsini YouTube’dan bulabileceğiniz birkaç klasik müzik seçimi:
- Bach Classical Study Playlist
- Classical Music for Studying: Mozart, Beethoven, Bach Study Music Playlist for Better Concertration
- 6 Saat Mozart Piano Classical Music Studying Playlist: Great Beatiful Long Pieces
- Vivaldi’s quick-tempo “Four Seasons”
- Doğa Sesleri: Çarpan dalgalar veya uğuldayan bir dere gibi doğanın seslerini dinlemenin bilişsel işlevi ve konsantrasyonu geliştirdiği gösterilmiştir. Doğa sesleri, akan su veya yağmur gibi yatıştırıcı sesler olduğunda odaklanmayı arttırırken en iyi sonucu verirken, kuş sesleri ve hayvan sesleri gibi daha sarsıcı sesler dikkat dağıtabilir.
- Konsantrasyon eksikliğine ve dikkatsizliğe karşı 7.8 Hz veya 8.2 Hz müzik ya da titreşimler: 8 Hz aynı zamanda Schuman frekansıdır. Doğada günlük ihtiyaç duyduğumuz frekanstır. Bu frekans günlük işlerimizdeki önemli dikkat toplamak için gerekli olan hipokampüsün de titreşimidir. Konsantrasyon amaçlı bu titreşimlerdeki müzikleri Spotify ve YouTube kanallarında kolaylıkla bulabilirsiniz.
Uyanık olduğumuzda, tipik olarak beta olarak bilinen bir zihin durumundayız, beyin dalgası aktivitemizin 14 ila 30 HZ arasında olduğu yüksek bir uyanıklık durumu. Beynimiz 7 ile 14 HZ arasında yavaşladığında, daha açık, daha açık ve daha az eleştirel olmamızı sağlayan daha rahat bir alfa zihin durumundayız. Bu zihin durumu, bilim adamlarının “eureka anlarımız” da dahil olmak üzere hayal gücümüzü, hafızamızı ve sezgimizi içeren faaliyetlerle ilişkilendirdiği şeydir.
Aşina olduğunuz bir müzik dinlediyseniz, yalnızca kendinizi derin düşüncelere dalmış halde bulduysanız ve müziği gerçekten hiç duymuyorsanız, bu müziğin neden olduğu bir alfa halidir. Ayarlanırken ayar yapıyorsunuz.
- En sevdiğiniz müzik: Gerçekten heyecan duymadığınız projelerle uğraşmak söz konusu olduğunda, sevdiğiniz müzikleri En sevdiğiniz müzik türünü dinlemek ruh halinize iyi gelecek ve belki sevmeden yaptığınız bir işi rahatlıkla yapmanızı sağlayacaktır.
Yaratıcı İnsanların Özellikleri
Yaratıcılık, bireylerin yeni veya yenilikçi fikirler üretmesini ve ardından bunları hayata geçirmesini sağlar, demiştik. Yaratıcı düşüce, çoğu zaman bireylerin sorunlarına yenilikçi veya farklı çözümler üretebilmesini sağlar. Yaratıcı insanların sahip oldukları özellikler
- Meraklıdır. Merakı genellikle sorularıyla işlerine katarlar. Büyük resmi anlamak için “Neden?” veya “Niçin” diye sorarak yenilikçi veya farklı bir fikirleri üretmeye çalışırlar. Biri onlara bir şeyi yapamayacağını söylerse, “Neden olmasın?” ya da “Ya olursa?” diye sorarlar. Bu sorular bir fikir etrafında tartışmalar yaratmayı ve denemeye izin vermeyi amaçlar. Ayrıca bu yaklaşım somut olmayan bazı kavramları çözüme götürmek için bir beyin fırtınası yapmaya da zemin hazırlar.
- Oyuncudur.Yaratıcı insanlar, doğru olanı bulana kadar çeşitli fikirlerle oynamaya bayılırlar. Oyunculuk duygusu, bu süreçte çok ciddiye almak yerine yeni fikirlerle eğlenmeleri anlamına gelir. Bazen en iyi fikirler kazalar sonucu veya istemeden gelişebilir. Sonuç olarak, ilk seferinde doğru yapmak için kendilerine baskı yapmazlar.
- Açık fikirlidir. Açık fikirli bir kişi, yeni fikirleri duymaya ve denemeye isteklidir. Yaratıcı insanlar başkalarıyla işbirliği yaparken tüm olasılıkları duymak ve onları daha fazla keşfetmek isterler. Açık fikirli oldukları için başkalarının fikirlerini veya bakış açılarını yargılamazlar. Bunun yerine, onları daha iyi anlayabilmek için başkalarını dinlemeye zaman ayırırlar. Ayrıca yeni deneyimlere açıktırlar, bu nedenle görevleri yerine getirmenin çeşitli yollarını denemekten zevk alırlar.
- Esnektir. Açık fikirliliğe benzer şekilde, yaratıcı insanlar genellikle güçlü bir esneklik duygusuna sahiptir. Bu özellik, yeni fikirleri ve deneyimleri deneme isteklerini destekler. Güçlü bir esneklik duygusuna sahip kişiler de değişime uyum sağlama konusunda da kendilerine güvenirler.
- Hassastır. Açık doğaları nedeniyle yaratıcı insanlar duyarlı olma eğilimindedir. Bu duyarlılık onlara hem kişisel hem de profesyonel olarak yaşamın birçok alanında, başkalarına daha yakın görünme ve onların düşüncelerini veya duygularını dinlemeye istekli olmayı sağlar. Duyarlılıkları, çevrelerindeki sorunlara ilişkin farkındalıklarını da artırabilir, bu da bazen onları çözmeyi daha da önemsemelerine neden olabilir.
- Bağımsızdır. Bağımsız çalışmak, yaratıcı insanların kişisel özgürlüklerini benimsemelerini sağlar. Başkalarının talimat veya talebi olmaksızın, işlerin nasıl yapılacağı konusunda kendi kararlarını verirler. Çoğu zaman, yaratıcı insanların bu bağımsız doğaları aynı zamanda zorlukların üstesinden gelme konusunda kendilerini rahat hissettikleri anlamına gelir. Yaratıcı bireyler başkalarıyla işbirliği yapmaktan hoşlanırken, aynı zamanda genellikle tek başlarına görevlerde de çalışırlar.
- Risk alır. Yaratıcı insanlar, yeni fikirleri denemekle ilgili riskleri üstlenmeye isteklidirler. Kendileri test edipveya inceleyene kadar bir kavramın kötü olup olmadığını bilmezler. Biri başarısız olsa bile, kendileri denemek isterler. Çünkü böylece gelecekte nasıl daha iyi yapılacağına dair, bir ders çıkabileceklerini düşünürler. Onlara göre, risk almamak yeniliği engeller çünkü kişinin rahatlık alanı içinde kalmasını gerektirir.
- Sezgiseldir. Sezgisel bir kişi duygulara dayalı kararlar verir; yaratıcı insanlar bu yetenekten diğer insanlardan daha fazla yararlanabilir. Daha mantıklı talepler tarafından kısıtlanmış hissetmek yerine, kalplerini takip etmek için kendilerine güvenirler. Sezgi her zaman mükemmel bir çözüme götürmeyebilir, ancak beyin fırtınası yaparken ve fikir üretirken yardımcı bir araçtır.
Bazı kişiler sezgilerini mantıksal akıl yürütme ile birleştirir. Örneğin, yeni bir ürün için fikir üretmek için yalnızca sezgiyi kullanabilir, ardından fizibilitesini test etmek için mantığı uygulamaya başlayabilirler. Gerçeklerin veya var olanın ötesine baktıklarında daha önce denenmemiş yenilikler yaratabilirler. Yaratıcı sürecin bir sonraki adımında, analitik zekaları ile ürünü ya da fikri hayata geçirmenin adımlarını planlarlar.
- Kapsamlı ve çok yönlü düşünür. Yaratıcı insanlar genellikle işlerine çok fazla düşünce ve özen gösterirler. Çözüm ararken bir soruna olası tüm açılardan bakarlar. Ardından, ihtiyaçlarını en iyi karşılayanı bulana kadar tüm olası çözümleri test edip ona göre karar verirler. Bazen bu durum, başkalarına önemsiz görünen ayrıntılara dikkat ettikleri anlamına da gelebilir.
- Hırslıdır. Yaratıcı insanlar genellikle işlere ne kadar çaba harcanması gerektiğinin farkındadır. Mükemmel çözümün her zaman kolayca gelmediğinin farkındadırlar. Bir şeye tutkuyla bağlı olduklarında, hedeflerini görselleştirerek o hedefe ulaşmaya kendilerini adarlar.
Diğer alanlardaki esnekliklerine ve açıklıklarına rağmen, bu farkındalık bazen daha disiplinli bir yaklaşım benimsemelerini gerektirir. Örneğin kitap yazmak isteyen biri kendine bir yazma rutini geliştirebilir. Günde 500 kelime yazmayı taahhüt ederek becerilerini aktif tutarlar ve geliştirebilirler. Büyük görevleri daha küçük, daha ulaşılabilir parçalara bölmek ve bunları tutarlı bir rutine dahil etmek, karmaşık süreçleri daha yönetilebilir hale getirebilir.
- Enerjiktir. Yaratıcı insanlar genellikle enerjik olabilirler. Bu onların hiperaktif göründükleri anlamına gelmez, ancak işlerine çok fazla enerji harcarlar. Genellikle görevlerine tutku hissederler ve bunları gerçekleştirirken coşkularını gösterirler. Yaratıcı insanların bu enerjileri, görevlerini tamamlayana kadar saatlerce o şeye odaklanmalarına neden olur. Her zaman tutkularını da beraberinde hissederler ve bu nedenle iş, iş gibi hissettirmez. Bunun yerine, deneyimlerinden zevk veya doyum elde ederler.
Yönetim & Dijital Dönüşüm Danışmanlığı ve Eğitimlerim hakkında bilgi ve randevu almak için tıklayın!