#iletişimbecerileri, #beynimiz, #zihinprogramı, #nlp, #iletişiminesasları, #kendimizleiletişim, #zihinbilim, #metamodeller
NLP Süre:
Min 3 saat Maks: 2 gün
NLP Kazanımlar:
1- Zihninizi yeniden programlayabilmenin becerisi
2- Değiştirebildiğiniz algılarınız ile kendinizi şifalandırma
3- Empatik bir iletişim yetkinliği ve yönetimi becerisi
4- “Düşünceni değiştir, kaderin değişsin” ilkesinden hareketle, kaderimizi değiştirebilmenin formülü
NLP İçerik:
- NLP Nedir?
- Beynimiz ve Katmanları?
- Beynimiz Nasıl Çalışıyor?
- Beynimizdeki Yazılım?
- İnsanların 10 Ortak Özelliği
- Kişilik Bir Yazılımdır
- Bilinçli Zihin Nedir?
- Bilinçaltı Zihin Nedir?
- Temsil Sistemleri & Kalibrasyon ve Meta Modeller
- Düşünce-Duygu-Davranış- Alışkanlık bağlantısı
- Duyguları Yönetme
- Meta Programlar
- Zihni Yeniden Programlamak
NLP Amaç:
Programlanmış bilinç altı kayıtlara göre otomatikman sadece bir oyuncu gibi sürdürdüğümüz hayatımızdan, yapabileceğimiz zihin programlama ile hayatımızın yönetmeni koltuğuna oturma fırsatı sağlanır.
Konu ile ilgili NLP Nedir? Nasıl Uygulanır? yazısını mutlaka okuyunuz!
Bilgi ve Teklif Almak İçin
Lütfen aşağıdaki formu doldurunuz, size en kısa sürede dönüş yapacağım
NLP Nedir?
Nöro-dilbilimsel ya da zihin dili programlama, bir kişinin düşüncelerini ve davranışlarını, onlar için istenen sonuçları elde etmeye yardımcı olmak amaçlı değiştirmenin yani yeniden programlamanın bir yoludur. Wikipedia’nın tanımından baktığımızda ise, Nöro-linguistik programlama veya NLP’nin popülaritesi 1970’lerde ABD’de Richard Bandler ve John Grinder tarafından oluşturulmuş iletişim, kişisel gelişim ve psikoterapiye dayalı bilimsel bir yaklaşımdır. NLP’nin yaratıcıları, nörolojik süreçler (nöro-), dil (dilsel) ve deneyim yoluyla öğrenilen davranış kalıpları (programlama) arasında bir bağlantı olduğunu ve bunların hayatta belirli hedeflere ulaşmak için değiştirilebileceğini iddia ederler.
Zeka’dan ve sinir ağlarından, yapay zekanın ve yapay sinir ağlarının oluşturulmasını deneyimlemiş ve şahit olmuş biri olarak, zihnin programlanabileceğine ve kişiliklerimizin tamamen sosyolojik, psikolojik ve biyolojik bileşenler altında çalışan programlar olduğunu %100 söyleyebilirim. O zaman sevgi ve onay adına inanmayı seçerek oluşturduğumuz bu programlarımızı, yine istek ve arzu ile değiştirme gücüne sahibiz.
NLP Dili Nedir?
İnsanları oldukları gibi değil, kendimizi gördüğümüz gibi görürüz. İşiniz insanları etkilemek ise, hele bir de satış ve pazarlama yapıyorsanız, tüm iletişim yeteneğinizi kullanmanız gerekir. Ama bazen harika sonuçlar alırken, bazen yetenekleriniz hiçbir işe yaramayabilir. Bazı günler hiç çaba harcamasanız da her şey yolunda gidiyorken, bazı günler ise bildiğiniz her yöntemi deneseniz de hiçbir sonuç alamayabilirsiniz.
İyi günlerde başarıyı kendi hanemize yazmak için hiç tereddüt etmiyorken, kötü günlerde başarısızlığımızın sorumluluğunu müşterimize atıyoruz. Suçluyu dışarda ararız. Tıpkı sınavdan “10 aldım” ya da “öğretmen 3 verdi” diyen çocuklar gibi. Esasında, iyi günde de, kötü günde de aynı şeyleri söylüyor, aynı ürünü ya da hizmeti satıyoruz. Peki neden farklı sonuçlar alıyoruz?
Sorun müşterimizde ya da karşı tarafta değildir, daima bizdedir. Sorunumuz, iletişim sorunudur.
Dört Temel İletişim Sorunu
Dikkat Eksikliği
Etkin iletişimci olmayanların ilk sorunu böyle bir sorunları olduğunun farkında olmamalarıdır. “Kesinlikle bu iş oldu. Bizimle iş yapacaklar. Bizi çok sevdiler” diyen bir satış temsilcisinin ertesi gün işi başka firmaya kaptırdığını öğrendiğine hiç
şahit oldunuz mu? Ya da “Müşterinin ne istediğini biliyorum. Dediğim gibi yapın” diyen şefin imal edilen beş bin üründen sonra müşteriyi yanlış anladığının ortaya çıkmasına? Peki, dinleyicinin ilgisini çoktan kaybettiği halde hala mesajını iletmeye çalışan bir konuşmacının işkencesinden kurtulmak için salondan dikkat çekmeden sıvışmayı istediğiniz anlarda ne hissediyordunuz? Hiç düşündünüz mü?
Kendine Odaklanma
Bazen nasıl görünüyorum, nasıl konuşuyorum, doğru anlatabiliyor muyum, endişesiyle kendimize odaklandığımızda bunun başkaları üzerindeki etkisini kolayca gözden kaçırabiliyoruz. Performansa odaklandığımızda doğal olmaktan çıkarız. Hayatın her alanında da böyle değil mi? Performans endişesi, satışta da, sahnede de bizi başarısızlığa mahkum ediyor maalesef.
Kendinize değil, karşınızdaki kişiye odaklanın. Performansınız doğal olarak artacaktır.
Seçeneksizlik Kıskacı
Etkili olamadığımızı görememenin bir nedeni de bunu görmeye cesaretimizin olmamasındandır. Bir şeyi satmaya çalışıyorsunuz. En iyi satış konuşmanızı yaptınız. Etkili olmadığınızı gördünüz. Görseniz bile zaten en iyi konuşmanızı yapmış olduğunuz için başka ne söyleyebileceğinizi bilmiyorsunuz.
Bu seçeneksizlik durumu, etkili olmadığımızı görmezlikten gelmenin en büyük nedenidir. Seçenek yoksa farklı bir yaklaşımda bulunamazsınız. Bu yüzden etkili olmadığınızı görmemeyi seçersiniz. Başarısız olduğumuzun farkında olmak hem cesaret, hem de alternatif yaklaşım gerektirir.
Çoğu insan alternatif yaklaşım üretmeyi bilmiyor. NLP’nin “tek seçim seçimsizliktir. İki seçim çelişkidir, üç ya da daha fazla seçim özgürlüktür” önerisini burada hatırlatmak isterim.
Seçeneklerimizin olmadığı durumlarda, seçenek üretmek yerine mazeret üretmeyi tercih ederiz. Ama dünyadaki en geçerli mazeret bile, bize başarmanın hazzını yaşatamaz. Mazeret üretirken belki haklı oluruz ama başardığımızda mutlu oluruz. Siz hangisini seçiyorsunuz? Haklı olmayı mı, mutlu olmayı mı?
Etkin İletişim Kurduğumuz Anları Gözlemlememek
Bazı günler her şey yolunda gider. Fikirlerinizi gayet etkin bir şekilde satarsınız. Ertesi gün gayet enerjik uyanırsınız. Yeni başarılı bir güne hazırsınız. Ama hiç de beklediğiniz gibi olmaz. İnsanlara kendinizi dinletmekte zorluk çekersiniz. Satış sıfırdır. Peki ne oldu?
Eğer neyi doğru yaptığınızı bilmezseniz, neyi yanlış yaptığınızı da bilemezsiniz. Ve doğruyu tekrar edemezsiniz.
Birçok başarılı satış ve pazarlama profesyoneli onları başarılı kılan yaklaşımlarının ne olduğunu bilmez. Bu yüzden de işler yolunda gitmediğinde nerede yanlış yaptıklarını da bilemez. Başarıyı istediği anda tekrar edemez. Aynı zamanda neyi doğru yaptığını da başkalarına öğretemez.
Kısaca, etkin iletişim kurduğunuz anları gözlemlemediğinizde:
- İletişimde bir sorun varsa ve bu soruna dikkat etmiyorsanız ya göremiyorsunuz ya da görseniz bile ne yapacağınızı bilmiyorsunuz.
- İletişimde bir sorun yoksa, neyi doğru yaptığınızı bilmiyorsunuz. Bilmediğiniz şeyi de tekrar edemezsiniz. Yani başarınızı dahi tekrar edemezsiniz.
Öğrenmenin Aşamaları
Neyi öğrenirsek öğrenelim daima dört basamaklı bir öğrenme sürecinden geçeriz.
Bilinçsiz Yetersizlik
Bilmediğimizi bile bilmeyiz. Bilmediğimiz çok şeyi bilmediğimizi bile bilmediğimiz gibi. Kendimizle ilgili kör alanlarımızı görmediğimiz gibi. Bir köylünün suşi (Japon yemeği) yapmayı bilmediğini bilmemesi gibi.
Bilinçli Yetersizlik
Bu noktada bilmediğimiz bir şeyi bilmediğimizi biliriz. Belirli bir yaşa geldiğimizde araba kullanmayı bilmediğimizi bilmek gibi. Eksik yönlerimizin, zaaflarımızın farkında olup, onları nasıl değiştireceğimizi bilmemek gibi.
Bilinçli Yeterlik
Bir şeyi yeni öğrendiğimizde her adımımızı dikkatle atarız. Araba kullanmayı ilk öğrendiğimiz anlar gibi. Yürümeyi, okumayı, yazmayı ilk öğrendiğimiz anlar gibi. Yani işi yaparken zihnimizin hala devrede olduğu anlar.
Bilinçsiz Yeterlik
Bir şeyi yapmak artık doğal ve otomatik hale gelmiştir. Farkında bile olmadan o şeyi yaparız. Sarhoş olunsa bile bir arabayı gözü kapalı kullanmak ya da bir yandan telefonla konuşurken, diğer yandan otomatik bir şekilde Suşi hazırlamak gibi. Yani artık düşünmeden, bedenimizin zekası ile iş yapma halidir.
NLP Kullanım Örnekleri
Nöro-dilbilimsel programlama tekniği, algısal konumlandırma ve varsayım problemlerinin çözümünde kullanılan faydalı bir tekniktir. Ayrıca NLP araçları iş dünyasında, işe alma, eğitim, satış, müzakere ve yönetimde; iş dünyası dışında ise eğitim, hukuk ve spor alanlarında birçok yerde kullanılmaktadır.
Sözgelimi, NLP’nin algı yönetimi amaçlı çalışması, diğer kişinin bakış açısını görmenin ötesinde, çok daha derin bir düşünce değişikliğini tetikleyen aktif katılım ile kişinin kendi üzerinde yaptığı bir çalışmadır. Kişi, NLP Uzmanı rehberliğinde kendi düşüncelerini gözlemler ve kendi veri tabanından çektiği kayıtların üzerine yeni düşüncenin kaydını yapar. Bu metodoloji birçok alışkanlık, hastalık vb şeylerin tedavisinde de kullanılır. Hepimizin bildiği bir gerçek belki ama zihnimiz sanal – hayal ya da gerçek arasındaki farkı anlamaz. Yani normalde bizim seçimlerimize göre tepki verir. Zihnimizin seçtiği bu düşüncelere göre de bedenimiz tepki verir. Biz de hayatımızı bu düşüncelerimize göre tepkileriz. Yani esasında hepsi bir seçim. Yukarda öğrenme aşamalarında da belirttiğim gibi hayatta yaşayacaklarımızı veya öğreneceklerimizi bilinçli olarak seçebilir ve kendimize öğretebiliriz. Seçim sizin?