Dinlerin, felsefelerin, Doğu ve Batı ezoterik çalışmalarının ortaklaşa amacı tek bir noktada, KENDİNİ BİLMEK‘te yoğunlaşır. Kendimizi bilmek, insanı bilmektir esasında. “İnsanı bilen bilgilidir, kendini bilen bilgedir” ifadesinde de kastedildiği gibi herşey kendimizi bildiğimizde ANLAM kazanıyor ve kolaylaşıyor. Aksi takdirde maddeye dolayarak kaybettiğimiz ruhlarımız ve organik yaşam makinesi içinde yaşadığımız döngülerle giderek daha çok makineleşiyor, hayatın anlamını ve sevgiyi kaybediyoruz. Sonrası malum. Savaşlar, salgın hastalıklar, doğal felaketler vb. süren bir sürü acı olay.
Okullarda aldığım eğitimlerimin hiç birinde insana dair bir bilgi verilmedi. Mesleklerimizi yapmayı öğrendik yönetmeyi öğrenmedik; et-kemik insanı öğrendik ruhu öğrenmedik; beyni isim olarak bildik, nasıl çalıştığını öğrenmedik; kuralları öğrendik, hayal etmeyi öğrenmedik. İşi de, hayatı da, insanı da yöneten görünen taraf değil görünmeyenlermiş. Bunu “insana giden yolda” yolculuğumda öğrendim ve bu yolda birçok fikir babası bana rehberlik etti ve büyük resmi görmemi sağladılar. Bugün burada onları sizlerle tanıştırmak istiyorum.
Tüm bu fikir babalarım bana yeni bir dünyanın, yeni bir Gülay’ın ve hayallerime ulaşmanın kapılarını açtılar.
İçerik Başlıkları
ToggleFikir Babalarım
Mevlana
Zihnime kazınan sadece bir-iki sözü bile her an hayatıma, insan olma yolundaki yolculuğuma, kendimi bilmeye ışık tutmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk
Liderlikte ve lider olarak idolüm
George Ivanovitch Gurdjieff
Bildiğim en muhteşem insan, daha doğrusu mit. Hayat boyu öğretisini ve bizlerle paylaştığı her türlü kaynağı yanımdan ayırmak istemediğim bir ermiş, üstat. Ne diyeceğimi ve nasıl tanımlayabileceğimi bilemiyorum. “Kendini Bilmek- İnsanın Gerçeği”yolunda ömrünü adamış bir filozof. Dördüncü Yol adını verdiği kadim bilgeliğin babası. Dördüncü yol ve öğretisi ile karşılaştıktan sonra hayatımı değiştiren insan.
Kars’ta doğan Gurdjieff olağanüstü gezileri, yolculukları, maceraları sonucunda 19.yüzyil ve 20.yüzyıl başında kaybolmakta olan kadim bilgilere erişerek, bunları batı dünyasının yani bizlerin hizmetine sunmuştur. Mevlevilik Gurdjieff’ten, Gurdjieff mevlevilikten çok etkilenmiştir. Öğrencisi Ouspensky’nin ondan dinledikleri ile derlediği, asıl adı “Mucizevi Olanın Peşinde” olan fakat Türkçe’de “İnsanın Gerçeği – Kendini bilmek”adıyla yayımlanan kitabı Türkçe’deki en önemli kitaptır! Kadim bilgiye ulaşmak daha doğrusu gerçek Ben’ine, gerçek özüne ulaşmak, yaşamın ve kendi varlığının anlamını öğrenmek isteyen herkesin elinde olması gereken mkitaplardır. Gurdjieff, Ouspensky ve Nicoll’ün tüm kitapları mucizevi etkilere ve bilgilere sahip muhteşem kaynaklardır.
Pyotr Demianovich Ouspensky
Ezoterik bilginin önemli bir kanalı. Gurdjieff ile birlikte Dördüncü Yolun kurucu ve öncülerinden. Yazdığı onlarca kitap arasında Ouspensky’nin özellikle “Evrenin Yeni Bir Modeli” zaman algısını kökünden değiştiren bir muhteşem bir kaynak. Dördüncü yol üstatlarının kitaplarında paylaştıkları tüm bilgiler, zihni ilmek ilmek işleyerek yarattığı dönüşümle, insanda yeni bir zihin oluşturmakta ve artan şuurlanma ile kişinin tekamülüne destek sağlamaktadır.
Maurice Nicoll
Gurdjieff ve Ouspensky ile birlikte Dördüncü Yol öğretisinin üç büyük üstadından biri. Türkçe’ye de çevrilen beş ciltlik “Gurdjieff ve Ouspensky Öğretisi Üzerine Psikolojik Yorumlar” kitapları Maurice Nicoll’ün 20-30 yıllık emeği ile oluşturulmuştur. Gurdjieff’in amacı her zaman doğuda saklı olan kadim bilgeliği, batının bilimselliği ile entegre etmekti. Dördüncü yol bu amaçla doğdu. Dördüncü yol üstatlarının hepsi ömürlerini binlerce yıldır peygamberlerin, ermişlerin, kahunaların, yogilerin, Buda’nın, Einstein’ın kendi dilleri ile anlattıları kadim bilgiyi dünyaya daha sistematik bir şekilde yaymaya adamışlardır. Dördüncü Yol öğretisi spiritüel ÇALIŞMA üzerine, dipsiz bir kaynaktır.
Albert Einstein
Dünyanın tanıdığı Deha. Çok birşey söylemeye gerek yok. Ondan bahsetmediğim tek bir eğitimim, sohbetim yok. Tasavvufun, dinlerin, budizmin anlattıklarının kuantum fiziğindeki karşılıklarını söylemiştir. Bana göre Mevlana’nın “bu dünyada gördüklerin görünmeyenin gölgeleri” ile ifade etmeye çalıştığı “görünmeyeni” kuantum fiziği ile dünyaya anlatmaya çalışmış bir dahidir.
Rollo May
Yaratma Cesareti kitabinin yazarı. Spiritüel rehber psikoterapist. Beni Varolusçu Psikoterapiyle tanıştıran, yaşamak ve varolmak arasındaki farkı idrak ettiren benim için mihenk taşlarından biri olan düşünür-yazar.
Fred Alan Wolf
Dr. Kuantum olarak geçen kişi. Yarattığı Dr.Kuantum çizgi karakteri ile kuantumun daha anlaşılabilir olmasını ve kitlelere ulaşmasını sağlayan usta fizikçi. Fizigin yanı sıra, psikoloji, fizyoloji, spiritoloji gibi konularda da bilgi sahibi olan bir fizikçi filozof demek istiyorum.
Michael Talbot
“Holografik Evren” kitabı ile tanıştım. Dr.Kuantumun dediği gibi “Maddeyi ve bilinci tek bir bütün halinde içeren dev bir hologram” olarak tanımladığı evren fikri ile, tasavvuf, dinler, kuantum, budizm, kabala, ezoterizm vb. farklı disiplinlerin anlattığı “Yaratıcı”, “Allah”, “Büyük Sicim Alanı”, “Bilinç Alanı”, “Brahma” vb. adına ne derseniz deyin hepsinin aynı yere çıktığını anladım.
David Eagleman
İncognito ve Beyin kitaplarında beyne dair anlattıkları, yapay zeka tezimde zihnin öğrenmesine dair bilgilerimin üzerine eklenince büyük aydınlanmalar yaşadım.
Türker Kılıç
“Bağlantısallık ve Yaşamdaşlık” kitabı sayesinde tanıştığım, çalışmalarına ve görüşlerine büyük hayranlık duyduğum beyin cerrahı professor. Kendisini “kozmos cerrahı”diye tanımlayanlar da var. İnsan beyninin kosmos ile olan benzerliğini görmüş biri. Kendi tanımımla Makro logos içindeki mikro logosu yani kozmik zeka içinde var olan insan zekasını tüm benzerlikleri ile anlatan bir üstat. Dünya üzerindeki yaşamımızda her şeyi madde olarak gösteren beynimizin bize oynadığı optik illüzyonu gören biri.
Sokrates
Sorduğu sorularla insana düşünmeyi düşündürten bir üstat. Zihni sınırların ötesine çıkartarak yaşamın ve insan olmanın anlamını sorgulatan bir filozof.
Søren Kierkegaard
Varolusçuluk ustası. Yaşamak ile varolmak arasında fark olduğunu anlamama vesile olanlardan. Ölmesine yakın odasından nur fışkırdığı söylenir.
Max Scheler
Heidegger onun için, “tüm çağdaş felsefede en güçlü felsefik kuvvet, bütün bir düşünürler kuşağı için nihilizmin karanlığını delen deniz feneri oldu,” demistir. Öz, kisi, spirit, sevgi kavramlarını çok derin anlatmış bir filozoftur. Düşünmekten öldüğü söylenir, düşünmenin heyecanından en nihayet uyumayı tamamen bırakmıştır.
Sigmund Freud
Yüksek bilinçli aşkın Ben’in psikoloji sayesinde kendini içkin ego-bilincinden ayirmasında muazzam bir rehberdir. Zihnin ruhun bütün mekanizmalanı çözerek (analiz ederek) ruhu parçalaması ve yeniden kurmasında (sentez) eşsiz bir katkı yapan Avusturyalı nörolog ve psikanalizin babası.
Carl Gustav Jung
Analitik psikolojinin babası. İnsan psikolojisine ait çalışmalarına astroloji, kuantum fiziği, teoloji, etnografi, edebiyat vb. farklı disiplinleri de katmıştır. İnsanın görünen değil, görünmeyen dünyasına ait birçok önemli sırrı açığa çıkarmış öncü bir psikiyatristtir. Psişe, bilinç, bilinçaltı, arketipler gibi birçok kavramı tanımlamış, ezoterik psikolojiye bile referans olmuştur. Persona tanımı ile insanın içindeki çokluğa işaret etmiştir. Ruhun ne olduğuna dair büyük idraklerim Jung’dan kaynaklanır.
Otto Rank
Nevroz ve yaratıcılık konusunda özellikle büyük katkılar yapmıştır. İnsanın içindeki kahramanın doğuş mitine dair yaptığı araştırmalar, ruhumu yakan bir ateş olmuştur.
Joseph Campbell
Her kahramanin yolculuğunun aynı ve bunun bir döngüsü olduğunu ondan öğrendim. Kişinin kendine, özüne varan bir hazine haritası sunuyor ve gerceğin yaratılmasi için muazzam bir fikir ve bilgi desteği sağlıyor. Yaratıcı mitoloji anlayışı, kadim bilgiler ve yeterli cesarete de sahipseniz her türlü kosullanma engelini aşarak kendinize varmanız mümkün.
Heinrich Zimmer
Campbell’in hocası. Geçmişin mitolojik, sembolik, sanatsal malzemesini ihtiyaçlarımız doğrultusunda nasıl kullanabileceğimizi anlatıyor.
Erich Neumann
Jung’un en başarılı öğrencilerinden bir psikiyatrist ve filozof. Jung’un çalışmalarını yaymanın yanı sıra “Yaratici Bilinç Evrimi”ve “Derinlik Psikolojisi” çalışmaları ile zihnin daha da karanlık taraflarını bizler için aydınlatmıştır.
Jean Jacques Rousseau
Toplum psikolojisi kitabı en çok etkilendikleirmden.
Viktor Frankl
Logoterapinin yaraticisi. Bir psikanalist Frankl’a”logoterapi nedir?” diye sorar. Frankl da “psikanaliz nedir?” diye karsilik verince, psikanalist “biz insanlara söyleyemedikleri şeyleri söyletiriz” der; Frankl’ın cevabı ise “bizde insanlara duyamayacakları şeyleri söyleriz”olur. Tanışmam hayatımın ve hayatın anlamını sorguladığım bir dönemde karşıma çıkan“İnsanın Anlam Arayışı” kitabi ile oldu.
Stanislav Grof
Beni etkileyen “Kozmik oyun”, “Bilincin Oyunları” ve “Sonsuz Yolculuk” kitapları oldu. İnsanın Kozmolojik ve Psikolojik bir varlık olduğunu ilk ondan duydum.
Friedrich Nietzsche
Günümüze ve geleceğe en büyük etkisi olan düşünür. Onunla karsilaşınca insan kendini adamaz da ne yapar? Zamanin içine bir türlü sığmamış, köpürüp ötelere tasmış, cekiçle felsefe yapan deha-filozof. “Böyle Buyurdu Zerdüşt”başucu kitaplarımdandır.
Arthur Schopenhauer
Büyük insanlik yalanini daha en başından çok iyi ayırt etmiş ve yaşam iradesinin mutlaka nihilize edilmesi (yani yoksanmasi, hiçsenmesi, değillenmesi) gerektiğini koymus deha-filozof. Zekayi ve dehayi tam yerine oturttu ve öğrencisi Nietzsche’nin daha sonra yapacaği gibi köpürmek yerine yasamını zekanın ve dehanın doruğunda gözlem yaparak geçirmiştir. Bugünün dünyasında deha ve zekanın geleceği noktayı ilk defa o netlikile fark eden kişidir.
Ken Wilber
Bilincin Evrimi konusunda bilgiyi, öngörüyü en ileriye götüren deha-filozof. Üstinsan isletim sistemini (SuperHuman Operating System) gelistiriyor ve talep eden zihinlere yüklüyor. Homo Deus’un mükemmel bir örneği.
Ray Kurzweil
Metafizik düşüncemin sonsuz menbağı. Yapay zekanin gelistirilmesinde öncü mucit-deha. Singularity University’nin kurucusu.
Lao Tzu
Bilge tipinin en yüksek sembolü.
Wilhelm Reich
Freud’un doktora öğrencisi. Tıp doktoru. “Bedensel boşalmanın gücü” adlı doktora tezi de olan kitabı ile hem ilk defa hem de en doğru şekilde cinselliğe ait bir bilgiye sahip oldum. Herkesin okuması ve bilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Cinsel kimliklerini oturtamamış toplumlarda bireysellikten de pek bahsetmek mümkün değil. Yaşadığımız toplumda izdüşümlerini sıkça görüyoruz maalesef. Çünkü fiziksel dünyaya ait bu adımda bilinçlenmeden, psikolojik, spiritüel ya da felsefik boyutlarda da bilinçlenmek mümkün olmuyor.
Yazımı bu üstatların sözleri ile bitirmek istiyorum.
İnsanoğlu ‘evren’ dediğimiz “bütünün” uzay ve zaman ile sınırlanmış bir parçasıdır. Kendi düşünce ve duygularını sanki bütünün geri kalanından ayrışmış gibi yaşar-bu bilincinin ona oynadığı bir çeşit optik illüzyondur.”– Albert Einstein
“Nasıl göreceğinizi öğrenirseniz, her şeyin birbiri ile nasıl bağlantılı olduğunu anlayacaksınız.”- Leonardo da Vinci
“Bütün yanlızca, kendi gelişim süreciyle tamlığına ulaşan doğal özdür.” – Hegel
Yönetim & Dijital Dönüşüm Danışmanlığı ve Eğitimlerim hakkında bilgi ve randevu almak için tıklayınız!