Bugünkü konumuz hayatımızı yöneten hatta kaderimizi belirleyen algılarımız. Dünyayı zihnimizdeki yaşam haritalarımıza göre algılıyor, zihnimizdeki algı kayıtlarını da anne-baba-öğretmen-patron-eş-sevgili-toplumdan vb. birçok yer ve kişiden duyup sorgulamaksızın kabul edip bilinç altına attığımız kayıtlarımız ve duyularımız yoluyla kaydettiklerimiz ile oluşturuyoruz.
Yani esasında baktığımızda hepimiz uyur-gezer olarak yaşıyoruz. Kimsenin gördüğü ve algıladığı dünya gerçek ve doğru değil. Dolayısıyla dünyada 8 milyar insan varsa, esasında tüm bu 8 milyar insanın gördüğü 8 milyar farklı dünya var. Bu durumda birbirimize kendi doğrularımızı kabul ettirmeye çalışmanın da hiçbir anlamı yok. Şimdiye kadar işe yaramadı, bundan sonra da yaramayacak. Tek yapabileceğimiz, kendimizi, karşımızdaki insanı ve hayatı daha çok bilmeye ve anlamaya çalışmak. Aynen Halil Cibran’ın hep tekrar ettiğim şu ifadesindeki gibi, ”bu dünyaya anlaşılmaya değil, ANLAMAYA geldik!”.
Yine tümden gelimle ilerlersek, Algının tanımı ile işe başlayalım sonra yönetimine geçelim.
İçerik Başlıkları
ToggleAlgı Yönetimi
Algı, etrafımızdaki dünya hakkında duyusal yolla edindiğimiz deneyimlerimizdir.
Algı Yönetimi Nedir?
“Algı”, “bireylerin çevrelerindeki dünyaya anlam ve düzen vermek için duyularından gelen girdileri seçme, düzenleme ve yorumlama süreci” olarak da tanımlanabilir.
Algılayıcıyı etkileyen faktörler:
Yaşam haritalarımız: Geçmiş deneyimlerimiz ve bilgilerimize dayalı veri tabanımız
Motivasyonel durum: Algı anında algılayanın ihtiyaçları, değerleri ve arzuları
Ruh hali: algılayanın algı anında duyguları
Hedefi etkileyen faktörler:
Belirsizlik: Belirsizlik. Belirsizlik artarsa, algılayan doğru bir algı oluşturmayı zor bulabilir.
Sosyal statü: Bir kişinin toplumdaki veya bir kuruluştaki gerçek veya algılanan konumu
İzlenim yönetimi: Başkalarının algılarını veya izlenimlerini kontrol etme girişimi.
Hedefler, üzerlerinde güce sahip algılayıcılarla etkileşim kurarken izlenim yönetimi taktiklerini kullanırlar. Çeşitli izlenim yönetimi taktikleri, algının hedefi ile algılayan arasında davranışsal eşleşme, kendini geliştirme (kendini olumlu bir ışıkta sunma), durumsal normlara uyma, başkalarını takdir etme veya tutarlı olmayı içerir.
Peki algı gerçeklikten daha mı önemli?
Kendinizin ve başkalarının algısını şekillendirebilirseniz, gerçekliği bükebilirsiniz. Ve bu sizi müthiş bir düşünce lideri yapar. Gerçekçilik, kişisel mutluluk için tam olarak en iyi rehber değildir. Tabii eğer içteki ve dıştaki dünyalarınızın ve bu dünyalarınızdaki yolculukların farklılığının farkındaysanız ve bunları yönetebiliyorsanız harika. Dış yaşamımızda içinde bulunduğumuz iş ortamlarında çalışan kişilerin veya iş arkadaşlarımızın algılarını yönetmek ve “herkes ile her şey” olmak gerekirken; içsel yolculuğumuzda kendi “hiç’liğimizin” farkındalığı ile dışardaki insanı veya süreci fazla ciddiye almadan ilerlememiz gerekiyor. Çünkü ermiş, üstat, dervişlerin de dediği gibi uyuyan insanlar arasında yaşıyoruz. En azından teknolojinin sayesinde insan makineleri arasında yaşıyoruz. Dolayısıyla kendinin, kendi benliğinin, varlığının farkında olmayan insandan da “şuur” beklemek çok da akıllıca olmayacak. Kendimizi bilip, yaşamı ve varoluşumuzun anlamını mümkün olduğunca anlayıp, karşılıklı anlayış geliştirmemiz gerekiyor.
Bakıldığında da gerçekten araştırmacılar, gerçekçi bir iyimser olmanın en iyisi olduğunu bulmuşlardır. İyimserlerin hayatta daha başarılı oldukları da kanıtlanmıştır.
Algı Yönetimi Örnekleri?
Algı, duyusal bilgiyi işleyen biliştir. Bu, bireyin hem dış dünyayla hem de kendi bedeniyle bağlantısıdır. Aşağıdakiler algının açıklayıcı örnekleridir.
Algı Türleri
Görme | Duyma | Dokunma |
Dokunsal algı | Tat | Koku |
Zaman | Kendisi (Özü) | Temsilci |
Vücut pozisyonu | Yerçekimi | Hız, ivme ve doğrultu(yön) |
Denge & Hareket | Sıcaklık | İç Duyular |
Acı | Sezgi | Belirginlik |
Sosyal algı |
Görme
Renk algısı dahil görme yeteneği.
Duyma / İşitme
Ses duyma yeteneği. Çoğu insan 20 Hz. ile 20.000 Hz. arasındaki sesleri duyabilir.
Dokunma
Fiziksel dünyayı onunla fiziksel temas yoluyla algılama yeteneği
Dokunsal Algı
İnsanların dokundukları şeylerin hareketini anlayabilmeleri için dokunma + zaman kombinasyonu. Örneğin, türbülansta bir uçağın sarsılmasını algılama yeteneği.
Tat
Ağızla maddenin bileşimini, özellikle yiyecek ve içecekleri algılama yeteneği.
Koku
Burun ile havanın bileşimini algılama yeteneği. Bu, tadı büyük ölçüde etkiler ve hafızada rol oynar gibi görünmektedir.
Zaman
Zamanın bileşimini algılama ve olaylar arasında ne kadar zaman geçtiğini tahmin etme yeteneği.
Benlik
Var olduğunuz hissi, bedeniniz ve zihniniz hakkında genel bir farkındalık
Temsilci
Bedeninizin ve zihninizin kontrolünün sizde olduğu ve dış dünyayı etkileme konusunda sınırlı bir yeteneğe sahip olduğunuz hissi
Vücut pozisyonu
Vücudun bölümlerinin pozisyonunun farkındalığı. Örneğin, koşarken bir noktada bacaklarınızın nerede olduğunun farkındalığı. Bu, somatosensoriyel sistem olarak bilinen duyulara dayanır.
Hız, ivme ve doğrultu (yön)
Vücudun hız ve ivmesinin farkındalığı. Örneğin, kontrolsüz bir snowboard üzerindeki bir kişi, önemli bir hızlanma oranını hissedebilir. Ayrıca vestibüler sisteme dayanır.
Denge & Hareket
Uzayda ve zamanda hareket ederken vücudun stabilitesinin algılanması. Bu, görme, somatosensoriyel ve vestibüler sistem gibi çoklu duyulara dayanır.
Sıcaklık
Vücudunuzun bölümlerinin ve dokunduğunuz şeylerin sıcaklığını hissetme yeteneği.
İç Duyular
Organlarınızı hissetme yeteneği. Örneğin, oksijene ihtiyacınız olduğunu ve nefes almanız gerektiğini veya tuvalete gitmeniz gerektiğini hissetme yeteneği.
Acı
Vücutla ilgili sorunları işaret eden merkezi sinir sistemi tarafından hoş olmayan bir duyu sağlanır.
Sezgi
Bilinçli zihinden kaynaklanmayan bilgiyi algılama yeteneği. Platon ve Sokrates de dahil olmak üzere eski Yunanlı filozoflar bunu bir tür evrensel mevcudiyetle bağlantı olarak görmüşlerdir. Modern bilim, sezgiyi, şu an daha iyi anlamamış olsa da bilinçsiz düşüncenin ürünü olarak görme eğilimindedir.
Belirginlik
Belirginlik, bir duyusal bilgi denizinde neyin önemli olabileceğini otomatik olarak algılama yeteneğidir. Örneğin, büyük bir şehir gürültüsünden arkalarındaki bir arabanın sesini alan bir bisikletçi.
Sosyal Algı
Sosyal bilgiyi bilinçli düşünceden bağımsız olarak algılama yeteneği. Örneğin, muhtemelen beden dili ve yüz ifadeleri gibi ipuçlarını kullanarak duyguları sezgisel olarak algılama yeteneği.
Sonuç olarak baktığımızda, sahip olduğumuz bu zengin sensörlerimiz aracılığıyla kendimize ve dış dünyaya ait birçok veri toplar, bu verileri kendi zihin programlarımıza göre prosese tabii tutar ve ona göre de çıktılar üretiriz. Bu çıktılar bizim hayata veya karşımızdaki kişiye verdiğimiz tepkilerimizi oluşturur. Aynen bilgisayarlardaki gibi. İşte tam o noktada diyorum ki, kafamızdaki bu programı değiştirdiğimizde, çıktılarımız da değişecek ve dolayısıyla yaşantımız değişecek. Düşünmesi sizden.
Algı Yönetimi ve Manipülasyon
Manipülasyon, başkalarının algılarını, fikirlerini ve davranışlarını ona hissettirmeden çeşitli taktikler ile aldatma yoluyla değiştirmeyi amaçlayan sosyal bir etkidir. Yapılan manipülasyon yöntemleri, manüplasyon yapan kişinin menfaatleri doğrultusunda sömürücü, kurnaz ve aldatıcı bir etki yaratır.
Modern dünya maalesef düşünen, araştıran, ve sorgulayan değil; izleyen bir kuşak var etmiştir.
Manipülasyon teknikleri:
1- Niçin Sorusunun Sorulmasına İzin Vermemek
2- Gerçeğe Yaslanmak: Yalanın En İyi Koruyucusu Doğrulardır
3- Uzmanlık, Güvenilirlik ve Saygınlık: Akredite Edilmiş Bilgi
4- Uzmanlık, Güvenilirlik ve Saygınlık: Akredite Edilmiş Bilgi
5- Ön Satış: Tarlayı Sürmek : Ön yargı oluşturmak.
6- Bütünden Koparmak: Derede Boğmak : Körlerin bir fili algılaması hikayesi
7- Tekrar: Sürekli Tekrar
8- Bilgiyi İşlemden Geçirmek: Ekleme-Gizleme-Vurgulama
9- Akla Değil Duygulara Hitap Etme: Korku, Öfke, Şehvet
10- Bütün Dünya Bunu Kabul Ediyor!
Manipülasyonlar algı yönetiminden daha tehlikelidir. Ne yazık ki, algı yönetimi ve manipülasyonu sıklıkla günümüz medyasında dünya çapında kullanılmaktadır. Medyanın kitleler üzerindeki etkisinin, bir çeşit şırınga etkisi olduğunu düşünüyorum. Her gün azar azar istenen dozda aşının yapıldığı araçlar. O yüzden çok şükür 15 senedir evimden her türlü medyayı çıkardım. Ne televizyon ne de gazete kullanıyorum. Onun yerine gerekli olan haberleri cep telefonuma gelen özet mobil haberlerden sadece özet 10 cümle olarak okuyorum. O da yetiyor.
Midemize attığımız gıdalara nasıl dikkat ediyorsak, zihnimizin gıdalarına daha da fazla özen göstermemiz gerektiğini düşünüyorum.
Ruhunuzun açlığından, bedeninizi ya da zihninizi tıka basa doyurarak kaçmayın. Unutmayın toplumların sürülere ihtiyaçları vardır.
”İnsanın toplum sözleşmesiyle yitirdiği şey,doğal özgürlüğü ile isteyip elde edebileceği şeyler üzerindeki sınırsız bir haktır.Kazandığı şeyse,toplumsal özgürlükle,elindeki şeylerin sahipliğidir.” – Jean Jacques Rousseau
İnsanın özgürlüğü istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır! – Jean Jacques Rousseau
Algı Yönetimi Nasıl Yapılır?
Algı yönetimini burada özellikle bireysel ve kurumsal olmak üzere iki farklı çerçeveden kısaca ele almak istiyorum.
Bireysel Algı Yönetimi
Önce kendinizi ve nasıl algılandığınızı anlamanız gerekmektedir. Başkalarının sizi nasıl gördüğünü anlamak için kendinizi doğru bir şekilde gözlemlemeniz gerekir.
- Her gün kim olduğunuzu ve kim olmadığınızı inceleyerek biraz sessiz zaman geçirin.
- Güvendiğiniz dostlarınız ya da meslektaşlarınızdan gayri resmi geri bildirim talep edin. Sizi nasıl algıladıklarına şaşırabilirsiniz. Kişisel görüşlere dayalı öznel görüşler vereceklerinin farkında olun, bu nedenle nesnel kalmaya çalışın ve bu görüşleri neyin etkilemiş olabileceğini araştırın. İnsanların çoğunun nesnel bakamayacağını, çoğunluğun kendi öznel penceresinden bakıp geri bildirim verebileceklerini baştan kabul edin.
- Psikometrik testler ya da kişilik envanterleri gibi daha resmi araçlar sizin kendinizi tanımanızda yardımcı olabilir. Objektif olduğundan ve hiçbir üçüncü taraf ilişkisi içermediğinden, bunlardan gelen geri bildirimlerin yönetilmesi daha kolay olabilir.
- Hem işletme içindeki hem de dışındaki hedef kitlelerin görüşlerini toplayan 360 derecelik anketler yardımcı olabilir, ancak becerilere olduğu kadar davranışlara da odaklanır. İkisi arasındaki farkların farkında olun. Her ikisi de öğrenilebilir ve değiştirilebilir olsa da, davranış şeklinizi değiştirmek genellikle kişilik özelliklerini ve algıları değiştirmeyi içerir ve yeni teknik beceriler edinmekten daha zordur.
Test sonuçlarını gözden geçirirken, yalnızca incitici hissettiren kişisel bilgilere odaklanmamaya çalışın. Geri bildirimde kalıpları arayın. Ne zaman ve neden olduğunu düşünün. Stres genellikle kasıtsız davranışların yüzeye çıkmasına izin verir. Değiştirmek istediğiniz izlenimi yaratan davranıştan tamamen habersiz olmanız da mümkündür.
Öz farkındalık oluşturmanın cesaret ve bağlılık gerektirdiğini unutmayın, bu nedenle öğrendiklerinizden dolayı cesaretinizin kırılmasına izin vermeyin.
Yapın:
- Kendi farkındalığınızı artırın
- Başkaları üzerindeki etkinizin farkında olun
- Başkalarının sözlü ve sözsüz sinyallerini yorumlamayı öğrenin
- Stresin üzerinizdeki etkisini ve bunun başkalarına nasıl göründüğünü bilin.
- Stratejik anlarda görünür olun
- Mantıksız taleplerde bulunmadan değer verdiğiniz insanlardan geri bildirim almayı teşvik edin
- Başkalarının kendi seçimlerini yapmasına izin verin
- Kendinize yeterli zaman ayırın ve algı yönetimini kişisel gelişiminizin bir parçası haline getirin.
- Tutarlı, sabırlı ve bağışlayıcı olun
Yapmayın:
- Aldığınız geri bildirime duygusal olarak tepki vermek
- Savunmacı davranmak
- motivasyonsuz olmak
- sevecen olmak
- Agresif davranmak ve çok hızlı bir şekilde çok sıkı denemek
- çok fazla beklemek
- Başkalarını kendinize ilişkin görüşlerinize dahil etmek
- Geri bildirim için insanları rahatsız etmek
- Davranışlarınızda politik veya manipülatif olmak
Özetle, algı yönetimi, bilinçli faaliyetler ve diğer insanlar hakkında farkındalık ve davranışınızın onlar üzerindeki etkisi yoluyla bir izlenim yaratma yeteneğidir. Başarılı olmak için hedef kitlenizi tanımlayın, onların değerlerini sizinkilerle örtüştürün, iletişim tarzınızı ayarlayın, geri bildirimi teşvik edin ve yolun her adımında nasıl uyum sağladığınızın farkında olun.
Kurumsal Algı Yönetimi
Kuruluşlar, günlük iç ve dış etkileşimlerin yanı sıra, büyük ürün/strateji tanıtımlarından önce ve kriz olaylarını takiben algı yönetimini kullanır. Örgütsel gelişiminin başarılı yaşam döngüsü modellerine baktığımızda, bu başarılı firmaların büyümelerinin ve nihai olarak hayatta kalmalarının ardında, o işletme liderlerinin yaşam döngüleri boyunca krizleri veya kriz benzeri olayları etkili bir şekilde yönettiklerini görürüz.
Örgütsel algı yönetimi, hedef kitlenin kuruluşa ilişkin algılarını etkilemek için kuruluş sözcüleri tarafından tasarlanan ve yürütülen eylemleri içerir. Bu tanım, örgütsel algı yönetiminin dört benzersiz bileşeninin anlaşılmasına dayanmaktadır: örgütün algısı, eylemler veya taktikler; organizasyon sözcüleri ve örgütsel izleyiciler. Örgütsel algılar ayrıca örgütsel imajlar, örgütsel itibar ve örgütsel kimlikler olmak üzere üç ana formda sınıflandırılır.
İşte tam bu noktada dış müşteriye yönelik yapılacak kurumsal kimlik çalışmaları, dijital pazarlama, sosyal sorumluluk projeleri, kurumu ve/veya ürünü öne çıkartan sloganlar önem kazanmaktadır. İç müşteriye yönelik olarak ise mutlaka yapılması gereken İnsan Kaynakları çalışmalarıdır. Tüm bu çalışmalar kurumun kendisinin ve/veya ürün/hizmetinin iç ve dış müşterilerindeki güven/kalite/efektiflik/uygunluk vb. sıfatlar ile doğru algıyı yaratacak şekilde oluşturulmalıdır. Kısacası algı yönetimi vasıtasıyla, müşteri ile firma arasında duygusal bir bağ kurulmalıdır.
Stratejinizi Belirleyin
Bir algı yönetimi stratejisine başlamadan önce hedeflerinizi, bunları nasıl başarmayı planladığınızı ve ilerlemenizi nasıl izleyeceğinizi belirleyin. Başlangıçta hızlı bir kazanç yaratacak bir şeyi değiştirmeye odaklanın.
O yüzden kurumlarda
- İnsan Kaynakları Yönetimi Çalışmaları
- Pazarlama Stratejisi
- Dijital pazarlama Stratejisi
- İhracat Stratejisi vb. çalışmalar büyük önem arz etmektedir.
İşletmeler
İşletmeler, tüketicilerden istenilen davranış ve satın alma kalıplarını elde etmek için yukarda da bahsettiğim gibi pazarlama – satış çalışmaları ile kamuoyunun algılarını şekillendirir. Hatta günümüzde Nöromarketing çalışmaları bu konuda çok başarılı olmaktadır.
Reklam
Reklam ve marka imajı açısından yönetilecek bir algı olmadan başka bir iletişim şekli olamaz. Bu kesinlikle marka imajının önemini vurgular. Bazen algıyı yönetmek sadece tüketicilere bir algı vermek anlamına gelebilir. Reklam, mesajını ve kalitesini bile düşünmeden, tüketici görüşlerine olumlu bir ışık katar.
Markalaşma ve Marka Kontrolü
Marka Yönetimi
Şirketler genellikle potansiyel bir müşterinin ürünün değerine ilişkin algısını değiştirmek için marka yönetimini kullanır. Olumlu çağrışım yoluyla, bir marka yöneticisi şirketin pazarlamasını güçlendirebilir ve marka değeri kazanabilir. Bu, en etkili sonuçları üretmeyi amaçladığı için algı yönetiminde önemli bir adımdır. Marka yönetimi, tüketicilerden güven kazanmak ve olumlu geri bildirimler göstermek için rakipler, promosyonlar, maliyetler ve memnuniyetle ilgilenir.
Liderlik
İnsanlar, liderlik yeteneklerini olumlu yönde geliştirmenin bir yolu olarak algı yönetimini kullanabilirler. Bir kişinin algıları yönetme yeteneği, büyük liderleri diğerlerinden ayıran şeydir. İnsanların, takipçilerinizin, bir lider olarak etkinliğiniz ve yeteneğiniz olarak değerlendirdiği şey, onların algısı haline gelir ve o zaman gerçek olur. Bir kişinin takipçilerinin yönetilmeyen algıları, istenenin tam tersi bir gerçeklik yaratır. Algı yönetimi çok zor bir iştir, ancak hepimizin lider olarak gelişmesine yardımcı olabilir.
Pazarlama
İşletmelerin kamuoyunun algılarını etkilemesinin en iyi yolu pazarlamadır. İnsanların ürün satın almasını sağlamak için pazarlamacılar, bir ihtiyaç yaratmalı ve ürünün bu ihtiyacı karşılayacağını hissetmeleri için halkın algısını yönetmelidir. Bu, işletmelerin insanların ihtiyaç duymadığı bir şey yarattığı ve pazarlamacıların onları buna ihtiyaçları olduğuna ikna ettiği manipülasyonla aynı şey değildir. İyi bir algı yönetimi, ihtiyaçlarının daha fazlasını karşıladığı için tüketicinin, gelirlerini arttırdığı için de işletmenin yararınadır.
Bazı pazarlama planlarında, pazarlamacılar mevcut olmayan bir ihtiyaç yaratır ve sonra bu ihtiyacı karşılamayı teklif eder. Buna iyi bir örnek kredi kartı şirketleridir. Kredi kartı şirketleri, diğer birçok şirket gibi, göya nüfusa kolaylık sağlayarak yola çıkan şirketlerdir. Kredi kartları, nakit veya çek için alternatif bir ödeme yöntemi sunar.
Risk yönetimi
Geleceğe ilişkin karar verme süreci, şirketin geleceği üzerinde büyük etkisi olan bir iş unsurudur. Şirket çok riskliyse, bu düşük performansa ve kaçırılmış fırsatlara yol açar. Şirket çok fazla risk alırsa, büyük miktarda zarar olması muhtemeldir. Sonuç olarak, bu kadar risk alma, şirketin algısının mantık ve gerçek sınırlarını aşmasına yol açarsa, şirket büyük olasılıkla zayıf algısına bağlı olarak başarısız olacaktır. Günümüzde şirketler algıları yönetmemeyi göze alamazlar.
Algı Yönetimi Nerelerde Yapılır?
Algı yönetimi operasyonları tipik olarak uluslararası arenada hükümetler arasında ve hükümetler ile vatandaşlar arasında gerçekleştiriliyor olsa da, algı yönetimi tekniklerinin kullanımı askeri kampanyaları veya hükümetin vatandaşlarla ilişkilerini ilgilendirmeyen birçok yönden ana akım bilgi yönetim sistemlerinin bir parçası haline geldi. İşletmeler, kendileri adına algı yönetimi yapmak için diğer işletmelerle bile sözleşme yapabilir veya bunu kendi halkla ilişkiler personeli ile kurum içinde yürütebilirler.
Algı yönetiminin kullanıldığı yerlere en önde gelen örnek olarak iş yaşamında işletmeleri paylaşabilirim. İşletmeler, tüketicilerden istenilen davranış ve satın alma kalıplarını elde etmek için kamuoyunu algı yönetimi ile şekillendirir.
Reklam
Reklam ve marka imajı açısından yönetilecek bir algı olmadan başka bir iletişim şekli olamaz. Bu, marka imajının önemini vurgular. Bir tüketici, bir markayı duyduysa, şirketin reklam için adil bir meblağ harcaması gerektiğini rasyonalize edebilir. Reklama çok para harcıyorsa, şirket makul ölçüde kârlı olmalıdır, bu da diğer tüketicilerin ürünü satın alması ve ürünün performansından yeterince memnun olmaları gerektiği anlamına gelir; bu nedenle, ürün makul kalitede olmalıdır. Bazen algıyı yönetmek sadece tüketicilere bir algı vermek anlamına gelebilir.
Marka Yönetimi
Şirketler, potansiyel bir müşterinin ürünün değerine ilişkin algısını değiştirmek için sıklıkla marka yönetimini kullanır. Olumlu çağrışım yoluyla, bir marka yöneticisi şirketin pazarlamasını güçlendirebilir ve marka değeri kazanabilir. Bu, en etkili sonuçları üretmeyi amaçladığı için algı yönetiminde önemli bir adımdır. Marka yönetimi, tüketicilerden güven kazanmak ve olumlu geri bildirimler göstermek için rakipler, promosyonlar, maliyetler ve memnuniyetle ilgilenir.
Liderlik
İnsanlar, liderlik yeteneklerini olumlu yönde geliştirmenin bir yolu olarak algı yönetimini kullanabilirler. Bir kişinin algıları yönetme yeteneği, büyük liderleri diğerlerinden ayıran şeydir. İnsanların – takipçilerin – bir lider olarak etkililik ve yetenek olarak değerlendirdikleri şey onların algısı haline gelir ve o zaman gerçek olur. Bir kişinin takipçilerinin yönetilmeyen algıları, istenenin tam tersi bir gerçeklik yaratır.
Pazarlama
İşletmelerin kamuoyunun algılarını etkilemesinin en iyi yolu pazarlamadır. İnsanların ürünleri satın almasını sağlamak için pazarlamacılar, bir ihtiyacı belirlemeli ve ürünün bu ihtiyacı karşılayacağını hissetmeleri için halkın algısını yönetmelidir.
Bu, işletmelerin insanların ihtiyaç duymadığı bir şey yarattığı ve pazarlamacıların onları buna ihtiyaçları olduğuna ikna ettiği manipülasyonla aynı şey değildir. İyi bir algı yönetimi, müşterinin ihtiyaçlarının daha fazlasını karşıladığı için tüketicinin, gelirlerini arttırdığı için de işletmenin yararınadır.
Risk yönetimi
Geleceğe ilişkin karar verme süreci, şirketin geleceği üzerinde büyük etkisi olan bir iş unsurudur. Şirket çok riskten kaçınıyorsa, bu düşük performansa ve kaçırılmış bir fırsata yol açar. Şirket çok fazla risk alırsa, büyük miktarda zarar olması muhtemeldir. Sonuç olarak, bu kadar risk alma, şirketin algısının mantık ve gerçek sınırlarını aşmasına yol açarsa, şirket büyük olasılıkla zayıf algılarına bağlı olarak başarısız olacaktır.Günümüzde şirketler algıları yönetmemeyi göze alamazlar.
Uluslararası iletişim
Uluslararası ticarette var olan iletişim boşlukları yanlış anlamalara yol açabilir. Algı yönetimi, iletişimin karmaşık duygusal özelliklerinin mesajın orijinal yorumunu değiştirmesini önlemeye yardımcı olur. Algı yönetimi aynı zamanda iletişimdeki karmaşık duygusal özellikleri önlemek için mesajın orijinal yorumunu değiştirmeye de hizmet eder.
Sosyal Medyada Algı Yönetimi
Sosyal medyada algı yönetiminde sosyal müşteri ilişkileri yönetimi kavramından burada sizlere bahsetmek istiyorum. Türkiye’de dahi uzun yıllardır bulunmasına rağmen hala yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum ve burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Konu Social CRM: Social Customer Relation Management; yani sosyal müşteri ilişkileri yönetimi
Sosyal CRM veya sosyal müşteri ilişkileri yönetimi, sosyal medya kanallarının Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) platformlarına entegrasyonudur. CRM platformları, geleneksel kanalların yanı sıra giderek artan bir şekilde sosyal medyayı da desteklemektedir, böylece müşteriler, tercih ettikleri kanallar aracılığıyla işletmelerle etkileşime girebilir. Bu, daha iyi müşteri hizmeti ve müşteri sosyal medya verilerinden toplanan daha fazla pazarlama bilgisi anlamına gelir. Dolayısıyla sosyal medya bağlantıları ve buralardaki bilgiler, sattığınız ürün ya da takip etmek istediğiniz müşteriye ait verileri toplamak ve kurumunuzun ya da hizmetinizin sosyal medyadaki algısını doğru bir şekilde yönetmek için kullanılır.
Sosyal CRM programları, bir işletmenin telefon, metin, sohbet, e-posta veya sosyal medya (ör. Facebook veya Twitter) aracılığıyla seçtikleri kanalı kullanarak müşterilerle iletişim kurmasını mümkün kılar. Böylelikle, bir sosyal CRM sistemi aracılığıyla işletmelerin şirketleri, kendi markaları ve belirli ürünler veya hizmetleri hakkında müşteriden daha zengin, eyleme geçirilebilir bilgiler toplayabilirler. Toplanan bu bilgiler aynı zamanda UI/UX (user interface / user experience) tasarımcılara da veri girişi sağlar. Bu sayede dijital ortamlardan satılan ürünlerin müşteriye ulaşmasında ve site üzerindeki alış-verişinde daha da kolaylık sağlayacak tasarımlar geliştirilir.
En iyi CRM sistemleri, bu dinamik müşteri profilini alabilir ve bu bilgileri müşteri hizmetleri, pazarlama ve satış dahil olmak üzere farklı ekipler arasında yayarak algı yönetimi amaçlı iyi bir şekilde kullanabilir.
İsteyenler en başarılı sosyal crm uygulamalarına aşağıdaki linkten ulaşabilirler:
https://crm.org/crmland/social-crm
Reklamlarda Algı Yönetimi
Reklamcılıkta algı, bir tüketicinin belirli bir ürün veya hizmete ilişkin gerçeklere dayanmayan izlenimiyle ilgilidir. Örneğin, ince bir film yıldızının ürünü içtiği bir gazoz reklamı, tüketicinin marka algısını ve içtikten sonra nasıl görünebileceğini çarpıtabilir. Reklam yoluyla bu algı, ürüne daha fazla talebi teşvik etmek için çalışır. Bir ürünün araştırma ve istatistiklerle tanımlanabilecek gerçek özelliklerinden farklı olarak, bir ürünün algısı etkilenebilir ve daha geçici olabilir.
Reklamda algı olmadan, işletmeler ürünlerini tüketicilere çekici hale getirmekte zorlanabilirler. Reklam genellikle tüketici zevklerine, arzularına, fantezilerine ve isteklerine hitap ederek çalışır. Algı, tüketicilere belirli bir ürünü kullanırken belirli bir kişi olabileceklerini, belirli bir şekilde görünebileceklerini veya belirli bir duygu hissedebileceklerini hissettirmek için reklamcılıkta önemli bir araç olabilir. Örneğin, güneşli, tropik bir kumsalda geçen bir bira reklamı, birayı içerseniz rahatlayabileceğinizi ve gevşeyebileceğinizi hissettirebilir.
Reklamla ilgili tüketici algısının önemli bir unsuru maruz kalmadır. Maruz kalma, tüketicilerin bir ürüne ne sıklıkla maruz kaldığından oluşur. Algı, genellikle insanların çevrelerindeki reklamlara ne kadar “maruz kaldıklarına” dayanır. Örneğin, bir ev için alışveriş yapmıyorsanız, televizyonda, reklam panolarında ve dergilerde ev reklamlarını göremeyebilirsiniz. Öte yandan, aktif olarak bir ev arıyorsanız, ev reklamlarını gördüğünüzde daha fazla “uğrayabilirsiniz”. Bu, söz konusu reklamın dikkatinizi çekip çekmemesini etkiler ve algılamanın bir sonraki adımının gerçekleşmesini sağlar. Yani algıda seçicilik.
Yukarda da bahsettiğim gibi, önemli olan gerçekten bir şey arıyorsanız araştırmanızı yapmak amaçlı medyadan yararlanmanız, yoksa gazete, dergi, televizyon vb. benzer bilgilerin sürekli tekrar ettiği ortamlardan kendinizi ayırmanız. Bunları sürekli kapalı tutmanız. Onun yerine müzik dinleyin.
Algı Yönetimi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Algı Yönetimi Ne Demek?
Algı, etrafımızdaki dünya hakkında duyusal yolla edindiğimiz deneyimlerimizdir ya da “Algı”, “bireylerin çevrelerindeki dünyaya anlam ve düzen vermek için duyularından gelen girdileri seçme, düzenleme ve yorumlama süreci” olarak da tanımlanabilir. Bu duyularımızdan gelen girdiler, bilinçaltı programlarımıza düşer ve oralarda işlenir. Orada işlem gördükten ve geçmiş verilerimizle karşılaştırıldıktan ve bir sonuca ulaşıldıktan sonra, çıktı olarak dışarı gönderilir.
Algı Yönetimi Nasıl Yapılır?
Algı yönetimi taktikleri özellikle pazarlama faaliyetlerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Bunun biraz daha gelişmiş taktikleri artık günümüzde nöromarketing adıyla faaliyetini sürdürmektedir. Algı yönetimi, kişilerin dışardan datayı aldıkları, topladıkları duyu organlarına yapılan manipülasyon taktikleridir. Reklamlarda, pazarlamada, siyasette yoğun olarak kullanılmaktadır. Amaç kişiye gerçeği değil, duymaya ihtiyaç duyduğu şeyi vermektir. Bu bazen bilgidir, bazen düven ve haz duygusudur. Zihin programlanabilir bir organ olduğunu göre bu çok kolaydır.
Bilirsek yönetebiliriz. Normalde insan beyninde, bu koşullar altında sorgulamadığı sürece, sürüngen beyni satın almaya karar veriyor. Ama bizler sorgulamaya başlar isek olayı üst beynimize yani neokortekse taşıyoruz. İşte o zaman muhakeme, karşılaştırma vb, başka data ile karşılaştırıp satın alacağımız şeyin gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını sorguladıktan sonra karar veriyoruz. İşte o zaman sürüngen beyinden üst beyne olayı taşımız oluyoruz. İşte bu bilinçli bir alış-veriş oluyor.
Algı Yönetimi İle İlgili Kitap ve Film Önerileri
- Ben Yüzyılı (BBC Belgeseli)
- İknanın Psikolojisi (Kitap)