#düşünce, #olumludüşünce, #zihinprogramı, #düşünme, #mutluluk, #düşünmeyidüşünme, #metaforikseldüşünme
Olumlu Düşünce Farkındalığı Süre:
Min 3 saat Maks: 1 gün
Olumlu Düşünce Farkındalığı Amaç:
Düşüncelerimiz ve kaderimiz arasındaki ilişkinin kuantum fiziği ve nörofizyolojik temeller ışığında tanımlanması ile, sağlığımız ve hayatımız üzerindeki etkileirnin farkındalığını sağlamak ve taktikler vermek.
Olumlu Düşünce Farkındalığı İçerik:
- Düşüncelerimiz Nerden Geliyor?
- Zihin Programlarımız
- Olumlu – Olumsuz Düşüncenin Bedendeki Hayattaki İzdüşümü
- Düşünce – Kader İlişkisi
- Savunma Mekanizması Tipleri
- Afirmasyonları Oluşturmak
- Yönetme Taktikleri
- Düşünceleri uygulamaya geçirebilmek.
Olumlu Düşünce Farkındalığı Kazanım:
Mutlu ve başarılı insanların düşünce yapıları ve zihin programları irdelenerek, düşüncelerimiz ve yaşantımız arasındaki neden-sonuç ilişkisi idrak edilir. Negatif algıyı, pozitife çevirecek paradigma değişikliği sağlanır.
Konu ile ilgili Duyguların Dili ve Duygusal Zeka Nedir? Nasıl Geliştirilir? yazılarını okuyunuz.
Bilgi ve Teklif Almak İçin
Lütfen aşağıdaki formu doldurunuz, size en kısa sürede dönüş yapacağım
Olumlu düşüncenin hayatımız üzerindeki etkilerini ve tabiki önemini anlamaya başlamadan evvel önce düşünmeyi düşünmeliyiz. Biraz ilginç gelecek belki ama hiç nasıl düşündüğümüzü, düşüncelerimizin nereden geldiğini düşündünüz mü?
O zaman şu soruyu her zaman soralım kendimize: “Bu düşünce bana mı ait?” diye. Ona göre hayata tepki verelim. Yani kendimize ait olmayan düşüncelerle ezbere bir şekilde mi hayatı tepkiliyoruz yoksa gerçekten deneyimlediğimiz bir düşünceye, algıya istinaden mi o tepkiyi veriyoruz? Acaba hangisi?
İletişim Yazılımımız konulu eğitimde de önce beynimiz ve çalışma şeklinden genel olarak bahsetmiştim. Eğitimlerim içinde bu konunun daha derinlerine giriyoruz. Burada da yine kısaca beynimiz, 3 katlı yapısı ve her bölümün fonksiyonlarını hatırlatırsam:
Beynin Bölümleri ve Görevleri
- Sürüngen Beynimiz: İçgüdü hareket merkezi
- Duygusal Beynimiz (Orta Beyin): Her türlü estetik duygu, dini duygu, ahlaki & vicdani duyguların bulunduğu, sanatsal yaratımın gerçekleştiği veya kişinin mekanik hoşlanma ya da hoşlanmayışlarının olduğu ayrıca duyguların mekanik işlendiği kısımdır. Her türlü negatif duygumuz da bu katta bulunur.
- Üst beyin (Neokorteks) = Entelektüel Beynimiz: Entelektüel yorumların yapıldığı, yaratıcı düşünme ve keşfin gerçekleştiği, bilme ve anlama arzusunun kaynağı olan, merak ve diğer insanlar hakkındaki imajinasyon ve bazı mekanik cümlelerin & bilgilerin tekrarlarının gerçekleştiği bölümdür.
Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, beynimizin tüm katmalarının negatif bölümleri de mevcuttur. Entelektüel merkezin negatif bölümünün fonksiyonuna bakarsak, bu bölümün sürekli bizimle “Hayır” diye konuştuğunu görürüz. Pozitif bölüm ise “Evet” diye konuşur. “Neden olmasın, bir deneyeyim” diye düşünür. Bu deneyimden sonra da kendine ait düşüncesini oluşturur.
Düşünmek Nedir?
Düşünmek nedir diye baktığımızda şunu söyleyebiliriz: “Düşünmek karşılaştırmaktır.” Düşünmek bir şeyi başka bir şeyle, bir öneriyi başka bir öneri ile karşılaştırmaktır. Fakat bir insanda düşünme aracı olarak sadece “Evet” veya doğrulama varsa karşılaştırma yapması mümkün olmaz. Karşılaştırma bir nitelik veya iki şey arasında bir seçim gerektirir; kişi bu iki şeyden birine Evet, diğerine Hayır der. Niçin kelimesi ile başlayan bütün sorularımız bizim bir şeyin sebebini aradığımız anlamına gelir; ve bütün sorgulamalar karşılaştırma ve seçim gerektirir, yani bunu seçme ve şunu reddetme. Entelektüel merkezimizde ikili bir güç olmasaydı, yani doğrulamanın gücü ile reddetmenin gücü bulunmasaydı, seçmek ya da reddetmek mümkün olmazdı.
Yani her insan ne hakkında düşünüyor olursa olsun, neyi doğruladığını neyi reddettiğini görebilmelidir ve onları birlikte tutmalıdır ve iki zıt yön arasındaki düşünceleri için bir yol bulabilmelidir, çünkü her samimi düşünüş, zihinde bir yöne doğru yol alır. Yani kişi biraz düşüncelerini özellikle olumsuz düşüncelerini, göstereceği biraz çaba ile daha önceden gittiği, aslında hiç düşünülmeden otomatik bir şekilde ulaşılan o eski yolları kullanmadan, yeni bir yere götürmelidir. Yani zihinsel bir çaba sarfetmelidir ve kendine şu soruyu sormalıdır: “Bu düşünce bana mı ait?”
Kendimize ait olmayan düşünceleri, sevgi adına kabul ettik ve kendimizin zannettik. İşte çocukluğumuzdan beri özelikle 0-7 yaş arası bilinç altımıza kaydettiğimiz kayıtlarımız ile hayatımızın %95’ini tepkiliyoruz. Halbuki bilmiyoruz ki, o bir düşüncemizi değiştirmeyi becerdiğimizde kaderimizi de değiştirebiliyoruz; aynen Gandhi ‘nin de dediği gibi
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinizedikkat edin; duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin;davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin;alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin;değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…